...kitap

kitap bilgi

Om Yayınevi

Mayıs 2003

<8mm

Mine Kırıkkanat’ı Radikal gazetesinde genelde 2. sayfada yayınlanan yazılarıyla tanırız. Köşesinde duran pozu, “Okuyun beni, pişman kalmazsınız.” tarzındadır. Cesur kalemi, tasvirleri ve cümlelerin akıcılığı ile birleşip sizi etkilediğinde, ertesi gün alacağınız Radikal’de ilk göz atacağınız yazarın o olduğuna karar verirsiniz.

Eğer ki, Kırıkkanat’ı okuyorsanız, okumuyorsanız bile İstanbul’da ileri bir tarihte yaşanacak olan depremi ve ülke üzerinde yaşatacağı kötü senaryoları hayalinizde Kırıkkanat’ın yardımlarıyla canlandırmaya istekliyseniz, bu kitabı “okunacaklar” listenize alın. Aldığınız takdirde listedeki diğer kitapların hemen okunamama gibi bir endişeye kapılacağına eminim.

Kitap, yanılmıyorsam 2003’ün başlarında çıktı fakat ben anca okuma fırsatı buldum ve sonunu görmeden de doğru düzgün boğazımdan lokma geçiremedim. Hikaye öyle gerçekçi, öyle muhtemel ki, 2 dakika göz dinlendirme molası verdiğinizde, radyodan veya televizyondan depremle ve hayatını kaybedenlerle ilgili rapor bekler vaziyette oluyorsunuz.

Kalınlığı çok fazla değil, 200 sayfa civarı. Kaptırıldığı takdirde, bir günde bitirilecek kadar da sürükleyici ve akıcı. Depremin ne kadar sarsıcı olduğunu, insanlara ve şehre yaşattıklarını, dış güçlerin böylesi acınacak durumlarda nasıl pay kapma alışverişine girdiğini kitabın sayflarını çevirdikçe hayretler içinde göz önüne getireceksiniz. Bunlar muhtemel, kuvvetle muhtemel durumlar olduğu için de hiç bir sayfada “Hadi canım sen de!” diyemeyeceksiniz.

Eğer ki yukarıda saydıklarımdan birine ilgi duyuyorsanız, kitabın kapağını kapattığınızda Kırıkkanat’ın hayal gücüne ve de araştırmacı kimliğine hayran olacaksınız. İyi okumalar...

masalimsi anlatminin yerini almis.

Oğuz ÖNTÜRK