- Radiohead, Hail to
the Thief
MTV'de sürekli dönen klibini görmesem belki de
almayacaktım albümünü. Daha önce sadece bir iki tanıdıktan duymuş, ama ne
olduğunu pek merak etmediğimden çok da soruşturmamıştım.
Aha,
soruşturduk da ne oldu? Kendimizi ellerimiz klavye üzerinde sanki 2 dk
sonra tuvalette bombardımana yetişecekmiş gibi hızlı hızlı yazarken
bulduk. Çok sevdim bu albümü, ama çok. Son zamanda aldığım 3 albümü
dinlememeyi göze alarak, sürekli başa sardım, sürekli başa... Bıkmadım,
kolay kolay da bıkmayacağım gibi gözüküyor şimdilik.
Yarım saatlik
bir Radiohead araştırmasından ve 1 haftalık durmamacasına "Hail to the
Thief" dinletisinden sonra, daha önce hiçbir albümünü dinlememiş olmama
rağmen ben de artık "damarı kessen Thom Yorke akar" diyebilecek
fanatiklerden olmuştum.
İzlemediyseniz önce Mtv'de bu albümden
çıkardıkları ilk single olan "There There" parçasını izleyin. Bu hüznü, bu
melankoliyi yaşadıktan sonra hemen bir korsan cd tezgahı arayın. Niye?
Çünkü daha orjinali gelmedi, ya da benim gözüme denk gelmedi. Yoksa biz
her zaman harçlıklarımızla yemek yemeyiz "original cd" alırız(!) Klipte,
ormandaki kardeşliği, barışı ve birlikteliği gözlemleyen Thom Yorke'un bu
güzelliklerin sembolünü gasp ederken nasıl bekçi kargalara yakalandığını
ve ormanın bir parçası haline geldiğini izleyeceksiniz. Benim yorumum bu
şekilde oldu ama belirtmek isterim, çok sayıda betimlemeye açık bir
video.
Poşeti açıp, cd çalara taktığınızda sakın bir "OK Computer"
tarzı gitar soloları beklemeyin. Son iki albümdeki çizgilerini yine
korumuşlar ve elektronik ağırlıktaki parçalarını bir iki gitar sesiyle
süslemişler. İlk parçadaki tempoya sakın aldanmayın yoksa ardından büyük
bir hayal kırıklığıyla yüz yüze gelebilirsiniz. Parçalar yine melankolik,
yine bulanım kokuyor. Eğer ki albümden sonra sert birşeyler dinlemek
isterseniz -pek istemeyin ama- size tarzınızı değiştirecek kadar sert
gelebilir. Çünkü beyniniz Thom Yorke'un kilisevari sesiyle ve bunu çok iyi
bütünleyen bas ve gitar sample'larına kendini bırakmış
olacak.
Albümdeki 2+2=5, Sit Down Stand Up, There There ve I Will
şarkıları diğerlerine göre elektronik ortamdan daha çok arınmış oldukları
için kulağınıza ilk hoş gelenler olacak. Ama bu geride kalan sağların
çürük olduğu anlamına gelmiyor. Hepsi de tekrar tekrar bıkmadan
dinlenilecek kadar tatlı ve derin. Yakın zamanda birçok İngiliz grubuna
ilham kaynağı olan alternatif müzikleriyle Radiohead, yeni albümleriyle
hala hayatta olduklarını cümle aleme gösterdi. Daha önce dinlememiş
olanların denemelerinde fayda var derim, sürekli dinleyicilerine ise sözüm
yok. Onlar çoktan albümü hatim etmişlerdir. Görüşmek üzere...
|