birikinti

...müzik

 
Sene:
2003

Şarkılar:
1. 2 + 2 = 5
2. Sit down. Stand up.
3. Sail to the Moon.
4. Backdrifts.
5. Go to Sleep.
6. Where I End and You Begin.
7. We suck Young Blood.
8. The Gloaming.
9. There there.
10. I will.
11. A Punchup at a Wedding.
12. Myxomatosis.
13. Scatterbrain.
14. A Wolf at the Door.

Radiohead, Hail to the Thief

MTV'de sürekli dönen klibini görmesem belki de almayacaktım albümünü. Daha önce sadece bir iki tanıdıktan duymuş, ama ne olduğunu pek merak etmediğimden çok da soruşturmamıştım.

Aha, soruşturduk da ne oldu? Kendimizi ellerimiz klavye üzerinde sanki 2 dk sonra tuvalette bombardımana yetişecekmiş gibi hızlı hızlı yazarken bulduk. Çok sevdim bu albümü, ama çok. Son zamanda aldığım 3 albümü dinlememeyi göze alarak, sürekli başa sardım, sürekli başa... Bıkmadım, kolay kolay da bıkmayacağım gibi gözüküyor şimdilik.

Yarım saatlik bir Radiohead araştırmasından ve 1 haftalık durmamacasına "Hail to the Thief" dinletisinden sonra, daha önce hiçbir albümünü dinlememiş olmama rağmen ben de artık "damarı kessen Thom Yorke akar" diyebilecek fanatiklerden olmuştum.

İzlemediyseniz önce Mtv'de bu albümden çıkardıkları ilk single olan "There There" parçasını izleyin. Bu hüznü, bu melankoliyi yaşadıktan sonra hemen bir korsan cd tezgahı arayın. Niye? Çünkü daha orjinali gelmedi, ya da benim gözüme denk gelmedi. Yoksa biz her zaman harçlıklarımızla yemek yemeyiz "original cd" alırız(!) Klipte, ormandaki kardeşliği, barışı ve birlikteliği gözlemleyen Thom Yorke'un bu güzelliklerin sembolünü gasp ederken nasıl bekçi kargalara yakalandığını ve ormanın bir parçası haline geldiğini izleyeceksiniz. Benim yorumum bu şekilde oldu ama belirtmek isterim, çok sayıda betimlemeye açık bir video.

Poşeti açıp, cd çalara taktığınızda sakın bir "OK Computer" tarzı gitar soloları beklemeyin. Son iki albümdeki çizgilerini yine korumuşlar ve elektronik ağırlıktaki parçalarını bir iki gitar sesiyle süslemişler. İlk parçadaki tempoya sakın aldanmayın yoksa ardından büyük bir hayal kırıklığıyla yüz yüze gelebilirsiniz. Parçalar yine melankolik, yine bulanım kokuyor. Eğer ki albümden sonra sert birşeyler dinlemek isterseniz -pek istemeyin ama- size tarzınızı değiştirecek kadar sert gelebilir. Çünkü beyniniz Thom Yorke'un kilisevari sesiyle ve bunu çok iyi bütünleyen bas ve gitar sample'larına kendini bırakmış olacak.

Albümdeki 2+2=5, Sit Down Stand Up, There There ve I Will şarkıları diğerlerine göre elektronik ortamdan daha çok arınmış oldukları için kulağınıza ilk hoş gelenler olacak. Ama bu geride kalan sağların çürük olduğu anlamına gelmiyor. Hepsi de tekrar tekrar bıkmadan dinlenilecek kadar tatlı ve derin. Yakın zamanda birçok İngiliz grubuna ilham kaynağı olan alternatif müzikleriyle Radiohead, yeni albümleriyle hala hayatta olduklarını cümle aleme gösterdi. Daha önce dinlememiş olanların denemelerinde fayda var derim, sürekli dinleyicilerine ise sözüm yok. Onlar çoktan albümü hatim etmişlerdir. Görüşmek üzere...



RockMarket