birikinti
...müzik

Şarkılar:

Wildest Dreams
Rainmaker
No More Lies
Montségur
Dance of Death
Gates of Tomorrow
New Frontier
Paschandale
Face in the Sand
Age of Innocence
Journeyman

Iron Maiden, Dance of Death
Daha bıdık bir ortaokul öğrencisiydim Iron Maiden ile tanıştığımda. Açık söyleyeyim; şarkılarını ilk dinlediğimde pek hoşuma gitmemişti. Gürültülü bulmuştum hatırlıyorum.

Ama büyüdükçe fikrim epey(!) değişti. Babalar dünya üzerinde canlı dinlemeyi istediğim en önemli grup haline geldi. Posterleri odamın baş köşesine yerleşti. Albümlerini birer birer satın alıyor ve hayatımdaki en önemli koleksiyonu tamamlıyordum yavaş yavaş.

Ne yazık ki 1998de Türkiye'ye geldiklerinde seyretme şansına erişemedim dünyadaki en iyi grubu. Gerçi Blaze Bayley solistleriydi o zamanlar ve benim gibi Bruce Dickonson hayranları bu konuda biraz tutucu olmuşlardı hatırlıyorum. Hatta Bruce Dickonson'ın Adrian Smith'le birlikte gruba geri döndüğünü duyduğum günü bir bayram bile ilan etmiştim. Sonunda 6 kişi de olsa -ki takdir edersiniz bir gruba 3 gitar biraz fazla kaçıyor- Iron Maiden bizlere yeni albümlerini en iyi kadrosuyla sunacaktı.

2000 yılında yayınladıkları "Brave New World" beni pek tatmin etmemişti. Gerçi besteler yıllardır kaybetmedikleri kalitelerini bir kez daha sergiliyordu ama sözlerinde ve özellikle nakaratlarında hayal kırıklığına uğramıştım. Brave New World içerisinde beni hayal kırıklığına uğratmayan en önemli şarkı "Blood Brothers" olmuştu.

Gelelim babaların yeni albümlerine;

Bir albümü yorumlarken, yorumlayanın zevkinden de haberdar olursanız sanırım karar vermeniz daha rahat olur albüm hakkında. O yüzden Iron Maiden serüvenimdeki en önemli şarkıların "Hallowed be Thy Name", "Afraid to Shoot Strangers", "Clairvoyant", "Wasted Years", "Fear of the Dark", "No Prayer for the Dying", "Trooper", "Aces High" olduğunu belirteyim. Albümlerden ise "Fear of the Dark" ve "X-Factor"un (her ne kadar Blaze Bayley solist olsa da) bende büyük izleri olduğunu eklemeliyim.

Bu albümde de her zaman olduğu gibi Steve Harris'in etkisi tartışılmaz. 11 şarkının 10 tanesinde onun imzası bulunuyor. Diğerleri her zamanki gibi şarkıların yaratım sürecinde basçılarına yardım etmişler. İşin en önemli yanı ise Steve Harris'in katkıda bulunmadığı "New Frontier" isimli şarkıda daha önce herhangi bir Iron Maiden şarkısının altında adını görmediğimiz davulcuların piri Nicko McBrain'in imzasının olması. Bu şarkı albüm içindeki en iyilerden birisi bana göre.

Daha önce de belirttiğim gibi albümde 11 şarkı bulunuyor. Sıkı girişler olduğu gibi bir önceki albümden tanıyacağınız tarzda notalarla yavaş başlayan ve genelde öyle devam eden şarkılar da var. Albüme adını veren "Dance of the Death" arada yakaladığı güzel tonların dışında sözleri açısında da oldukça tatmin edici. Özellikle şarkının sonunda nakarat kadar çok tekrarlanan br bölüm var ki özellikle hoşuma gitti.

Single olarak piyasaya sürülen Wildest Dreams hariç tüm şarkılar bir bütünlük oluşturuyor. Albümü alalı bir hafta oldu ve onlarca kez dinledim şu ana dek. Tüm Iron Maiden albümlerinde olduğu gibi dinlendikçe daha çok seviyorsunuz. Özellikle "New Frontier", "Rainmaker", "No More Lies" ve "Paschandale" çok hoşuma giden şarkılar oldu. Ama albümde bir başyapıt olarak niteleyebileceğim şarkı "Montségur". Diğer başyapıt adayı ise "Journeyman".

Üçüncü gitarı duyabildiğim tek şarkı ise "Face in the Sand". Bence albümün en vasat şarkılarından biri. Bu şarkının dışında ise 2 gitardan fazlasını duymuyorsunuz,
ama bas yani Steve Harris her zamanki gibi çok ön planda. Bruce Dickonson gene döktürmüş.

Bir kaç şarkı hariç güzel nakaratlar bulmakta zorlandığımı, ve bu hastalığın bir kaç albümdür sürdüğünü belirtmeliyim. Şarkılar iyi başlıyor, dinlerken gaza geliyorsunuz, tam nakaratla coşacakken olmuyor. Dinleyince sanırım ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Bütün bunlara ve albümün berbat kapağına rağmen, beklediğime değdiğini ve walkmanimde daha aylarca kalacağını ekleyeyim. Iron Maiden bizleri mutlu etmeye devam ediyor.

Eğer iyi bir albüm arıyorduysanız, buldunuz..

Gates of Tomorrow'dan bir alıntı:
There's no God to save you if you don't save yourself..

Tabii ki en son söz:

UP THE IRONS!
.
//
RockMarket