|
- Tindersticks, Konser
(Ankara)
- Bir
Tindersticks konserini canlı izlediğime hala inanamıyorum.
-
- 90lı yılların
Nirvana ve Radiohead ile birlikte en önemli rock grubu olan Tindersticks
11 Aralık günü Ankara / Saklıkent’te nefis, tadından yenilmez bir konser
verdi.
-
- Alt grup
olarak, Aylin Aslım ve Süt sahne aldı. Aylin Aslım’ın 1-2 parçasını
dinlemişliğim vardı daha önceden, ancak kendisini sokakta görsem
tanımazdım tabii ki. Saatler kaçı gösteriyordu, inanın hatırlamıyorum,
21.30 falan olsa gerek, Aylin Aslım hanımefendi ve Süt sahneye çıktı.
8-9 tane Türkçe sözlü rock şarkısı söylediler. Gruptan bir beklentim
yoktu, bu yüzden ancak iyi vakit geçirttiklerini söyleyebilirim. Ha bir
de genel olarak Aylin Aslım’ın fiziğine odaklandığımdan, sağlıklı bir
müzikal eleştiri beklemeyin. Burdan öpücükler yolluyorum
kendisine.
-
- Tindersticks
saat 22.50’de sahneye çıktı. Vokalist Stuart’ı gördüğümde gözlerime
inanamadım. Adam aslında çirkin değilmiş. Gerçekten! Bütün
fotoğraflarında etrafa korkutucu bakışlar fırlatan, gözleri pörtlek
pörtlek çıkan o adam gitmiş, yerine gelen adamsa en az 10 yıl daha genç
gibi. İnanın abartmıyorum, adam 30’unda falan
gösteriyordu!
-
- Tindersticks,
ömrüm boyunca beni U2’dan sonra en çok etkileyen müzik ikonu oldu. Ama
içimde her zaman bir şüphe olduğunu da itiraf etmeliyim. Solist Stuart
Staples, rock dünyasının en kalın sese sahip vokalistlerinden birisi,
belki de birincisi. Daha önce Tindersticks dinlememiş olanlara, durumu
biraz daha açmak gerekirse, şu örneği verebilirim: Nick Cave, Stuart’ın
yanında kız gibi kalıyor!
-
- Ve evet,
yıllarca aklımı meşgul eden soru buydu: Stuart’ın sesi gerçekten bu
kadar kalın mıydı yoksa stüdyoda alet edevat yardımıyla mı bu kadar
kalın çıkması sağlanıyordu sesin?
-
- Ne mutlu bana
ki, şüphelerimde haksızmışım! Stuart ağzını açtığı an çıkan ses,
sahnedeki grubun Tindersticks olduğunu kanıtlıyordu.
-
- Öncelikle
konserin müzikal açıdan tam beklediğim gibi geçtiğini söylemeliyim. Grup
üyelerinin rock star havasından uzak, normal insanlar olduğunu
biliyordum. Hatta bir röportajlarında, Tindersticks üyelerinin günlük
hayatlarında genel olarak ceket – kadife pantolon – gömlek üçlüsünü
tercih ettiğini okumuştum. Bana pek yakın gelen bir giyiniş tarzı değil,
ancak bu onların yetiştiriliş tarzı ve ‘cool’ olmalarıyla ilgili olsa
gerek. Ve kafa yapılarıyla gerçek birer centilmenmiş onlar! (Röportajı
yapan kişinin yalancısıyım) Ancak hakikaten de kafamda kurduğum grup
imajı, konserde gördüğümkiyle birebir uyuşunca daha da bir mutlu
oldum.
-
- Solist
Stuart’ın üstünde keten bir pantolon, gömlek ve bir ceket vardı ve hemen
anlaşılıyordu ki, bu kıyafetleri konser için özel olarak
hazırlatmamıştı; sabahtan beri aynı şeyleri giyiyordu adam! Ve bu da
grubun rahatlığı ve kasıntı olmamasıyla doğrudan
ilintiliydi.
-
- Kemancı
Dickon Hinchliffe, ki kendisi bazı şarkılarda vokal görevi de
üstlenmektedir, formda olduğu bir gündeydi. Grubun en önemli enstrümanı
olarak gösterebileceğimiz kemanın iyi işlemesi de, kuşkusuz konserin
başarısındaki en önemli etkenlerden biriydi.
-
- Grup son
albümünden birkaç parça ile girdi konsere. Sadece şarkı çalıyorlardı,
seyirciyle iletişimleri –en azından konuşma babında- yoktu. Ancak
Stuart’ın gözleri kalabalık üzerinde dolanıyordu hiç durmadan.
Kendisiyle bir ara göz göze gelen naçizane bendenize yaptığı göz kırpma
işaretini benden başka kimsenin fatketmemiş olması ise, bu olaydan
kimseye bahsetmemem sebebiyle, halüsinasyon görmekle suçlanmama sebep
olmadı. (Bu nasıl cümle ya?)
-
- Evet, şimdi
müziğe gelelim. İlk bomba “Let’s Pretend”di. 3. stüdyo albümleri
“CURTAINS”de bulunan bu keman ağırlıklı parça, seyirciyi oldukça
hareketlendirdi. Grup “CURTAINS”den bunun yanısıra “Dancing”, “Buried
Bones” ve harika “Bathtime”ı çaldı.
- Beni en çok
etkileyen albümleri “SECOND ALBUM”den çalınan parçalar ise “El Diablo En
El Ojo”, “A Night In”, “She’s Gone” ve “Tiny Tears”dı. Beni grupla
tanıştıran parça olan “Tiny Tears” (ki enfes bir klibi de vardır bu
parçanın) seyirciyi en çok etkileyen şarkı oldu ve neredeyse yek ağızdan
söylendi.
-
- Grup 14 – 15
şarkı çaldı ve konseri bitirdi. Ağır abiler ve cool insanlar oldukları
için bis yapmayabileceklerinden korkan ben, o ana kadar sert ve
karizmatik bir insan profili çizen ben, grup sahneyi terkettikten sonra
“ÖEEH COME ON COME ON. MAKE BIS!!! EHEUUAA PLEASEEE!” şeklinde sesler
çıkartmaya başladım. Açıkçası kendimden iğrenmedim bile, çünkü herkes
benim gibi anlamsız sesler çıkarıp alkış tutuyordu.
-
- Grup bis
yaptı. 2 şarkı daha çaldılar ve gittiler. Bu şarkılardan bari biri “My
Sister” olsun diye dua eden benim dualarım ise kabul
olmadı.
-
- O da ne? 2.
bis’e geliyorlar, evet! Grup bir kez daha bis yapıyor, inanmıyorum: Bizi
çok sevmiş olmalılar!
-
- 2 şarkı daha
çalıyorlar ve artık bu sefer kesin bitirdiler derken bir de bakıyoruz,
- “SIMPLE
PLEASURE” albümünün kapanış şarkısı “Cf Gf” geliyor. Bir kez daha mest
olup, eriyoruz “I WON’T MAKE YOU CRY / TELL YOU LIES / NEVER SAY
GOODBYE” sözleriyle. Grubun bu parçanın sözleriyle vermek istediği
mesajın “Goodbye!” yani, konser bitti, hadi herkes evine demek olduğunu
düşünen bizler bir şarkı daha duyunca iyice çıldırıyoruz: “Have A Good
Time”.
-
- Eh, artık
bitsin yani. Böyle konsere can kurban!
-
- Konserle
ilgili söyleyebileceğim tek kötü şey etrafımdaki saygısız insanların
yoğunluğunun biraz fazla olmasıydı. Bir çift, tüm konser boyunca kavga
etti ve haklı olarak herkesin antipatisini kazandı. “Yaa sevgilim bak
konseri kaçırıyoruz, bu konuyu sonra konuşalım olur mu?” diyen kızın
sevgilisine bir kafa atmak istedi şu deli gönlüm, ama modern insanız,
frenledik kendimizi.
-
- Bir başka
örnek ise tam arkamdaydı ve Aylin Aslım bitirdikten sonra bütün
kalabalık Tindersticks için alkış tutarken, arkamdan gelen “La şimdi
Azer Bülbül çıksa ne iyi olur de mi la? Ehahaua” repliğiyle irkilmemi
sağladı. Arkama dönüp baktığımda şaka yapılmadığını üzülerek farkettim.
Allah akıl fikir versin.
-
- Hemen önümde
duran insan ise, anlatılamaz; bambaşkaydı! Eğer o arkadaşın yanında
sağır bir insan olsa, muhtemelen konseri veren kişinin Jennifer Lopez
veya Ricky Martin falan olduğunu düşünürdü. Bir insan Tindersticks
konserinde böyle dans figürleri göstermemeli arkadaş! Seni Latin
Dansları Topluluğu’na alalım! Artı, dans ederken etrafındaki insanlara
kıçını sürttürmek için özel bir çaba göstermeni de anlamış değiliz. Daha
doğrusu, anladık, ama sen de bizi anla! Biz senin bildiğin erkeklerden
değiliz!
-
- Tindersticks’i hepimiz seviyoruz...
-
|