...sinema

Film Bilgi
Yapım Yılı
2002

Yönetmen
Danny Boyle

Senaryo
Alex Garland

Oyuncular
  • Alex Palmer
    Bindu De Stoppani
    Jukka Hiltunen
    David Schneider
    Cillian Murphy
    Toby Sedgwick
    Naomie Harris
  • 28 Days Later
    Yarın nerede uyanacağınız belli değil. Belki her sabah gerindiğiniz sıcak yatağınızda, belki size uyur gezer olduğunuzu farkettirecek biçimde kapı önünde, belki de bir hastane odasında.

    Londra’daki bir araştırma merkezinden maymunlar yoluyla yayılan ölümcül virüs bütün şehri hatta ülkeyi ele geçirmiştir. 28 gün içinde bu hastalıktan kurtulmayı başaran Jim kendini bir hastane odasında bulur. Yeşil kıyafetleriyle dışarı çıktığında kendisini hiç beklemediği bir Londra karşılar. O çiçekler beklerken, karşısındaki manzara, yerlerde asfaltı saklayan gazete küpürleri, ölü bedenler ve harap edilmiş mekanlardan oluşur. Zombilere karşı, onlardan kaçarken karşılaştığı mücadeleden canlı çıkmış bir takım insanla hayat mücadelesi verirler. Ama onlar için hayattaki tek zorluk, kana susamış saldırgan zombiler değildir. Aslında tehlike insanın ta kendisidir.

    [Belirtmeden geçemeyeceğim; yukarıda bahsettiğim dışarı çıkış sahnesi Resident Evil filminden esinlenilerek yapılmış, bu kesin. Hasta, beyaz tonu ağırlıklı bir odada uyanıyor, üzerindeki serumları bilimum diğer iğneli, sazlı ilaçları çıkartıyor ve kendini sokağa atıyor. Karşısında ise eski günlerini özleten, sessizliği ile insanı ürküten bir Londra var. RE’den iki farkı var; Birincisi, RE’de şehir Racoon City idi. İkincisi ise RE’de Milla hatun, şehrin ve dostlarının intikamını almak için eline bir pompalı kapıp, filmin bittiğini müjdeliyordu. Burada ise film yeni başlıyor]

    Filme gitmeniz için birkaç neden sayalım:

    1. Filmin senaryosu Alex Garland’a ait. Kumsal’ın genç yazarı, yine çok iyi bir iş çıkarmış.
    2. Yönetmen, Kumsal ve Trainspotting gibi filmlerin yönetmeni Danny Boyle. Kamera açıları ve ses efektleri, harika montajlama tekniği ile yoğurulmuş.
    3. Müzikler tek kelimeyle enfes. Kim el sürdüyse, o elini öpmek ardından karşısında saygıyla eğilmek isterim. Bir gerilim filminde atmosferi tamamlayacak en önemli unsurlardan birinin film içindeki melodiler olduğunu düşünürsek, insana baymadan, zorlamadan dinleyebileceği bir arka fon müziği oluşturduğu için söylediğim laflar siz de göreceksiniz ki abartı değil...

    Filmin ucuza maledilmek için ve tadının diğer gerilim filmlerinden farklı olması için dijital kamera kullanılmış. Dip not olarak geçmek istedim...

    Kesinlikle bir kült değil ama tadının farklı olduğuna sizlerin de tanık olmanızı isterim. Ben kötü film önermem, iyi seyirler...

     

     


    RockMarket